Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Geleceğimizde İslam Var'dan Alıntılar - 20
Hz. Peygamber tarafından oluşturulan Medine Toplumunda mülkiyet anlayışı Roma anlayışının zıttıdır. Roma hukukunda mülkiyet, “kullanma ve kötüye kullanma” hakkıdır, jus utendi et abutendi. Mülk sahibi mülkü üzerinde takdir yetkisine, keyfi kullanım hakkına sahiptir. Bu ana prensip, Napolyon kanunnamesinin ve halihazırdaki bütün ekonomik
İbn-i Haldun - Konfüçyüs
_Benzer hadiseleri benzer şartlar veya benzer şartları benzer hadiseler meydana getirmektedir. _O, senin mutluluğunu senden daha çok ister ve senin çıkarlarını da senden daha iyi bilir. Çünkü o, senin idrakinin ve aklının sınırlarının üstünde bir varlıktır _Türkler, savaşçı karakterleri ve kahramanlıkları nedeniyle islâmın kurtarıcısı olmuşlardır.
Reklam
Oku , usanma oku .. hatta kitabı al hepsini komple oku..
Müslüman kadının : uygarlık ve ilericilik adına, çalışma ve üretime katılma adına sokağa çıkıp toplumsal bir fitne olmasını planlayan siyonist ve misyonerlerin uygulamaktadırlar. Bu ülkelerdeki milyonlarca emekçi, işsiz ve geçimlerini sağlamaktan acizken, ilericilik ve üretime katılma adına kadınları iş sahalarına itmektedirler. Kadın ve erkeği bir araya getirip çalıştırarak ahlaksızlık ve çöküş yollarını açmaktadırlar. İşte bu işlerin tümünü yapan düzen ve yönetimler, bir de kalkıp inanca saygılı olduklarını ve ya müslüman olduklarını iddia etmektedirler. Bu yetmiyormuş gibi söz konusu ülkelerde yaşayan insanlar da buna aldanarak müslüman bir toplumda yaşadıklarını ve kendilerinin de müslüman olduklarını sanmaktadırlar. Dindar kimseler namazlarını kılıp oruçlarını tutuyorlar ya!? Bu toplumlarda hakimiyet sadece Allah'ın mı, çeşitli Rablerin mi? Bunu düşünmeye bile gerek görmüyorlar. Çünkü haçlı grubu, siyonizm,misyonerlik,emperyalizm,oryantalizm ve güdümlü basım-yayın kuruluşları bu kimseleri aldatmıştır. Hayatları, bu dinden çıkan ölçü, kanun ve düşüncelere dayanamadığı halde "müslüman olduklarına" ve " Allah'ın dininden olduklarına" kendilerini inandırmıştır.
Sayfa 120Kitabı okudu
Halk , vaktiyle ayıpladığı aydın sınıf gibi, hatta ondan daha aşağı bir ahlak bozukluğuna ve geri dönülmez bir çöküşe doğru sürüklenip gitmektedir.
Muntazam toplumları, ahlaki fazilet ve olgunluklara sahip insanlar oluşturur. Toplumun genel ahlak ve ruh düzeyi ne kadar yüksekse hürriyet ve eşitliği de, refah ve saadeti de o nispette mükemmel olur.
Geçmişte ve günümüzde bir çok toplumun geçirdiği bunalım ve huzursuzluğun, nihayet bir "ahlaki çöküşe" dayandığı söylenebilir. Ahlakın, toplumları yaşatan büyük bir güç olduğu tarihi olaylarla ispatlanmıştır.
Reklam
Toplum içinde birey ve grupların birbirleriyle iyi ilişkiler kurmasında, sosyal katmanlarda homojenliğin sağlanmasında , hiyerarşik yapının adalet temelinde kurulmasında , farklı ve daha kamil düşüncelerin ortaya çıkmasında , meselelerin tartışılıp müzakere edilmesinde , düşünce ve inanç özgürlüğünde , belki de atacılıktan daha büyük bir engel zor bulunur.
İnsan yayınları
Medeniyetler, cinayete kurban giderek değil , intihar ederek ortadan kalkarlar.
11 öğeden 1 ile 10 arasındakiler gösteriliyor.